Çinli teknoloji devi Xiaomi, her geçen gün bir şeyleri akıllandırmaya devam ediyor. İşte Xiaomi’nin yeni akıllı masaj koltuğu.

Xiaomi, ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Çoğumuz bu şirketi akıllı telefonlarıyla tanısa da, robot süpürge ve diş fırçası gibi farklı ürünler de üretiyor. Kısa bir süre önce CyberDog 2 adında bir robot köpek tanıttılar. Şimdi ise Mi Home Akıllı Masaj Koltuğu adında ilgi çekici bir ürüne imza attılar. Bu koltuk, 6999 yuan fiyatıyla dikkat çekiyor.

2012 yılında Xiaomi, masaj cihazlarına ilk adımını atarak bir masaj tabancası çıkardı. Yeni tanıttıkları Mi Home Akıllı Masaj Koltuğu, sunduğu özellikleri ve uygun fiyatıyla ilgi görüyor. Koltuğun özellikleri şu şekilde;

Xiaomi şimdi de akıllı masaj koltuğunu tanıttı

  • Dört farklı fabrika ayarıyla geliyor.
  • Mi Home uygulaması için beş özel mod sunuluyor.
  • Bulut tabanlı altı farklı mod seçeneği mevcut.
  • Kullanıcılar, üç farklı modda kendi masaj tercihlerini oluşturabiliyorlar.

Koltuk, sadece akıllı değil aynı zamanda kullanıcı dostu. Gelişmiş basınç algılama teknolojisi ve Hall omuz algılama özelliği ile vücudunuzu tarıyor, böylece masajın tam istediğiniz yerlere gelmesini sağlıyor. Ayrıca dört elle yapılan bir masaj deneyimini taklit ediyor, bu sayede kullanıcıya benzersiz bir rahatlama sunuyor. Koltukta altı farklı masaj tekniğini tercihinize göre ayarlayabiliyorsunuz. Xiaomi’nin bu koltuğu, Xiao Ai asistanı aracılığıyla sesli komutları destekliyor.

Kullanıcılara Mi Home uygulaması ve kablosuz bir uzaktan kumanda da sunuluyor. NFC dokunmatik bağlantı ve akıllı kullanıcı tanıma özellikleriyle bu koltuk, lüks ile teknolojiyi mükemmel bir şekilde bir araya getiriyor.

Domuzdan İnsana Böbrek Naklinde Tarihi Bir İlke İmza Atıldı

ABD’li cerrahlar, genetiği değiştirilmiş domuz böbreğinin ilk kez bir insanda kritik bir fonksiyonu gerçekleştirdiğini duyurdu.

Doğamız gereyi yıpranan organlarımız beraberinde hastalıkları ve ileri seviyelerde ölümü getirebiliyor. Fakat günümüzde yapılan bağışlar bile organ nakli talebini karşılayamıyor. Bu nedenle insanlık, artık organ nakli ihtiyacını ortadan kaldırabilecek, gelecekte ömür uzatabilecek yolları araştırmaya başladı.

Bu yolların vücudumuz ile uyumluluk açısından en uygun seçeneği olan domuz organı nakli, 2021 yılından itibaren başladı. Ekim 2021’de tarihte ilk kez bir domuz böbreği ve bir domuz kalbi insana nakledilmişken bugün, bu konuda büyük bir haber daha geldi.

Alabama Üniversitesi’nden Jayme Locke liderliğindeki cerrah ekibi, tarihte ilk kez genetiği değiştirilmiş bir şekilde insana aktarılan bir domuz böbreğinin “hayati böbrek fonksiyonunu” yerine getirmeyi başardığını açıkladı. Söz konusu fonksiyon, “kreatinin klirensi” idi. Bir diğer deyişle böbreklerin, kas metobolizmasının oluşturduğu organik atık olan kreatinini temizleme işlevi.

Bugüne kadar yapılan hayvandan insana böbrek nakliyatında hiç bu sonuç alınmamıştı:

“Ksenotransplant, böbrek eksikliği için bir potansiyel çözüm sunsa da, klinik öncesi bir insan beyin ölümü modeli kullanan domuzdan insana böbrek ksenotransplantına ilişkin önceki raporlar ksenogreft idrar üretimi gösterdi ancak yaşamı sürdürmek için gerekli bir işlev olan kreatinin klirensini göstermedi. Bu nedenle, Bugüne kadar yapılan hiçbir çalışma, bir ksenogreftin bir insanda yaşamı sürdüren böbrek fonksiyonu sağlama yeteneğini göstermedi.”

Başarının gerçekleştiği nakil, canlı bir birey üzerinde yapılmadı. Genetiği değiştirilmiş domuz böbreği, kaza sonucunda 52 yaşında beyin ölümü gerçekleşen ve kendi isteğiyle vücudunu bağışlayan, adı açıklanmayan bir erkek bireye aktarıldı.

Böbrek, bireyin vücuduna sunulan ve organlarını canlı tutmaya devam eden yaşam desteğinin sonlandırılmasına kadar tüm fonksiyonları yerine getirmeye devam etti. Bu süreç, tam 7 gündü.

Nakli gerçekleştiren ekip, bu başarıyla birlikte ailesinden ve ölümünden önce kendisinden izin alınması durumunda vücudu araştırmaya bağışlanan bir birey üzerinde artık böbreği 30 gün boyunca gözlemlemeye çalışacak.

Son çalışmaya ilişkin tüm detaylar, JAMA Network’te paylaşıldı.

Sıcaklar

Pigment farklılıkları nedeniyle meydana gelen ten rengindeki koyuluklar ve D vitamini sentezine bağlı olarak sarı saçlı olunabilmesi gibi ortam koşullarına dayanan maruz kalma etkisi, yapılan bilimsel araştırmaların sonucunda kabul edildiği gibi insanların beyin ve kafataslarındaki boyutlarda farklılıklara da yol açmaktadır.

Coğrafi ortamlar sadece sosyokültürel alanda değil aynı zamanda iklim şartlarına bağlı olarak fiziken farklı olmamızda rol oynamakta. İnsanların görünüşlerindeki belirgin zıtlıkları ele aldığımızda coğrafyanın ve dolayısıyla iklim değişikliklerinin etkisini gözlemleyebiliriz.

Brain, Behavior and Evolution dergisindeki bir araştırma yazısı, insan beyninin boyutunda iklim değişikliğine uyarlanabilir büyümeler ve küçülmeler olduğunu gösteriyor. İklim koşullarına göre adaptasyon geliştiren beyinde küçülmeler gözlemleniyor.

2023 ve Sonrası İçin 10 Yeni Teknoloji Trendi

1) Yapay Zeka (Artificial Intelligence)
Yapay zeka , son on yılda oldukça yol kat etti. Yine de nasıl yaşadığımız ve çalıştığımız gibi davranışlarımız üzerindeki önemli etkileri hala başlangıç ​​aşamasında olduğundan gelişen teknolojilerden biri olmaya devam ediyor. Günümüzde, görüntü ve konuşma tanıma, araç paylaşım uygulamaları, mobil kişisel asistanlar, navigasyon uygulamaları ve diğer çeşitli uygulamalardaki varlığıyla tanınmaktadır. Bunun yanı sıra yapay zeka, daha önce tespit edilmemiş bağlantıları keşfetmek için etkileşimleri araştırmak, kaynakları ve tüketiciler arasındaki dinamik kalıpları belirlemek için gerçek zamanlı olarak kullanılabilmektedir. Yapay zekanın bir alt kümesi olan makine öğrenimi, çok çeşitli endüstrilerde kullanılmakta ve bu da kalifiye işçi alanında bir artışa neden olmaktadır.

2) 5G ve Gelişmiş Bağlantı
Daha hızlı ve daha kararlı internet demek web sayfalarını daha hızlı yüklenmesi ve YouTube videolarının yüklenmesini beklemek için daha az zaman harcamaktan daha fazlasını ifade eder. 3G’den itibaren, mobil bağlantıdaki her gelişme, yeni internet kullanım şekillerini ortaya çıkardı. Bant genişlikleri arttıkça, 3G mobil cihazlarda çevrimiçi erişimi ve veriye dayalı hizmetleri etkinleştirdi. 4G, video ve müzik platformlarının artmasını sağladı. 5G de aynı şekilde mümkün olduğunca yeni gelişmeleri destekleyecektir.

5G, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik dahil olmak üzere en son teknolojiyi kullanan ağları ifade eder. Özetle 5G ve diğer gelişmiş, yüksek hızlı ağlar, tartıştığımız diğer tüm trendlere her yerden, her zaman erişilmesine izin veriyor.

3) Edge Bilişim
Edge bilişim, düşük gecikme süresi ve yüksek hızlı veri işleme sağlayan yeni bir teknolojidir. Hesaplamaların veri depolama sistemlerine daha yakın yapılmasını sağlayarak uygulama performansını artırıyor. Teknoloji, bulutta daha az işlem çalıştırmayı ve bunları kullanıcının bilgisayarı veya uç sunucu gibi yerlere aktarmayı hedefliyor.

Veri ve hesaplama arasındaki boşluğu kapatmak, sunucu ve istemci arasındaki uzun mesafeli iletişimi ortadan kaldırarak işlem hızının artmasına neden olur. Bu nedenle uç bilgi işlem, merkezi konuma minimum erişimle uzak alanlarda depolanan zamana duyarlı verileri işlemek için kullanılır. Bulut bilişim ve IoT uygulamaları da bu teknolojiden faydalanacaktır.

4) Davranışların İnterneti (IoB – Internet of Behaviors)
Nesnelerin İnterneti’ni (IoT) duyduysanız, IoT’nin Davranışların İnternetini(IoB) de kapsadığını bilirsiniz. Nesnelerin İnterneti, davranışı etkilemek için veri ve öngörüleri kullanmakla ilgilenir. IoT cihazları, davranış İnterneti (IoB) paradigmaları için devasa veritabanları sunar.

İşletmeler, müşteri davranışlarını takip edebilecek ve IoT yardımıyla kendi kanallarından faydalanmak için IoB’yi kullanabilecekler. Örneğin bir sağlık izleme uygulaması, fiziksel aktivite rutininiz, diyetiniz, uykunuz ve diğer alışkanlıklarınız hakkında bilgi toplayabilir. Bu bilgi, kişiselleştirilmiş sağlık planları oluşturmak gibi daha fazla davranışsal iyileştirme için kullanılabilir.

5) Quantum Hesaplama
Quantum hesaplama ve kuantum bilişim bir sonraki dikkate değer teknoloji trendi.

Kaynaktan bağımsız olarak verileri anında sorgulama, izleme, yorumlama ve bunlara göre hareket etme yeteneği nedeniyle bu inanılmaz teknoloji trendi, koronavirüsün yayılmasını önlemeyi ve potansiyel aşılar geliştirmek için de kullanılıyor. Kuantum hesaplama artık bankacılık ve finansta kredi riskini izlemek, yüksek frekanslı ticaret yapmak ve dolandırıcılığı tespit etmek için kullanılıyor. Kuantum bilgisayarlar, geleneksel bilgisayarlardan çok çok daha hızlıdır.

6) Blockchain
Bitcoin ve diğer kripto para birimleri, bir bütün olarak Blockchain teknolojisinin sadece bir parçasıdır. Kripto para birimleri dışında sağlık, tedarik zinciri ve lojistik, reklamcılık gibi alanlarda da faaliyet gösterir.

Küresel bir bilgisayar ağı aracılığıyla herhangi bir işlemi takip eden merkezi olmayan bir dijital defterdir. Çeşitli işletmeler, üst düzey iş stratejileri oluşturmak için Blockchain platformları arıyor ve bu da blockchain teknolojisi pazarının daha da gelişmesine yardımcı oluyor. Blockchain’in koruma ve şeffaflık miktarı, popülaritesindeki muazzam artışın birincil açıklaması olabilir.

7) Siber Güvenlik
Siber güvenlik son teknoloji gibi görünmese de en az diğer teknolojiler kadar hızlı ilerliyor. Bu durum, kısmen yeni tehditlerin ortaya çıkmasının sürekliliğinden kaynaklanıyor.

Verilere yetkisiz erişim elde etmeye çalışan kötü niyetli bilgisayar korsanları hemen pes etmeyecekler ve en katı koruma önlemlerinden bile kaçınmanın yollarını bulmaya devam edecekler. Siber güvenlik, bilgisayar korsanlarına karşı bizlere koruma sağlamaya devam edeceğinden, siber güvenlik popüler bir teknoloji olmaya devam edecektir.

8) İnsan Geliştirme
İnsan geliştirme (Human Augmentation), insan yeteneklerini ve üretkenliğini iyileştirmeyi amaçlayan yenilikleri kapsayan geniş bir terimdir. Protezler, AR lensler ve insanlara aşılanan RFID etiketleri gibi fiziksel güçlendirme, insan geliştirme alanının bir parçasıdır. Bu, insanın kavrama, algı ve eylem yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Algılama ve çalıştırma teknolojisi, bilgi füzyonu ve yapay zeka ile gerçekleştirilir.

9) Dağıtılmış Bulut
Dağıtılmış Bulut teknolojisi, bulut bilişimi yeni zirvelere taşımaya hazır gibi görünüyor. Merkezi bir çözüm sunmak yerine, ayrı bulut konumlarının hizmet ihtiyaçlarının ayrı ayrı karşılanmasına yardımcı olmasına odaklanıyor. Bu arada şirketler gecikmeyi azaltarak, veri kaybı riskini azaltarak ve maliyetleri düşürerek şüphesiz bu teknolojik eğilimden faydalanmaya devam edecekler.

Yapay Zeka (AI), Nesnelerin İnterneti (IoT) ve gerçek zamanlı olarak büyük miktarda verinin işlenmesini içeren diğer teknolojiler, Dağıtılmış Bulut teknolojisininden faydalanacaktır.

10) Arttırılmış Gerçeklik ve Sanal Gerçeklik
Arttırılmış Gerçeklik ve Sanal Gerçeklik, son yıllarda popülaritesi patlayan ve önümüzdeki yıllarda da böyle devam etmesi beklenen iki popüler teknoloji trendidir. Sanal Gerçeklik (VR), bilgisayar teknolojilerini kullanarak fiziksel dünyanın gerçekçi bir ortamını yaratmakla ilgilenirken, Arttırılmış Gerçeklik (AR) bilgisayar tarafından oluşturulan öğeleri kullanarak ortamı geliştirmekle ilgilenir. Oyun, ulaşım, eğitim, sağlık ve diğerleri dahil olmak üzere çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyorlar. Örneğin, Ed-Tech platformları, öğrencilerin öğrenme deneyimlerini iyileştirmek için Arttırılmış Gerçekliği ve Sanal Gerçekliği giderek daha fazla tercih ediyor.